Neden Olmasın?

Hayatta varmış olduğumuz cevaplar kadar bizi o cevaplara ulaştıran soruların da farkında olmak gerekir.

Elimde bir kalem var. Bunu herkesin bir nevi hayali, hedefi veya varmak istediği konumu olarak nitelendirelim. Kimi ulaşmak istediği parayı görür, kimi namı, kimi itibarı. Temelde herkes bu kaleme ulaşmak ister. İstemek ilk adım. İkinci adımdaysa insanlar çoğunlukla "Bu kaleme neden ulaşamam?" sorusunu sorar ve cevapları ardı ardına sunmaya başlar. Sonuç olarak "Türlü sebeplerim (bahaneler) olmasaydı ben buna ulaşabilirdim." diye kendini telkin eder ve kalemi yalnızca istemekle kalırlar.

Bazı insanlarınsa soruları farklıdır. Onlar da bu kalemi ister. Üstelik bu kaleme ulaşma yolunda onların da türlü engelleri vardır. Fakat farklı cevaplara ulaşmak gayesiyle o meşhur sorularını sorarlar: "Neden olmasın?". Bu insanlar hedefe giden türlü yolları arar, olası engelleri aşacak gücü ve motivasyonu diri tutar ve çoğunlukla bir yolunu bulup bu kalemin sahibi olurlar. Sahip olamadıkları noktada bile bu soru onlara farklı yollar ve imkanlar sunduğu için bir kayıpları olmaz. Dahası ulaşılan her kalem başkalarına da ilham olacaktır ve bu ilhamla hiçbir ışık görülmeyen o yollar aydınlanacaktır.

Aslında öğreti öyle basit ki. Bize en büyük engel o kapalı yollar değil. Açık tek bir yol varsa da zihnimizle kendi yolumuza ördüğümüz duvarlardır. Ve ulaşacağımız cevaplar kimi zaman sahip olduğumuz sorularla sınırlıdır. Çünkü neden olmasın?